Kestel Belediyesi, şu sıralar güzel işler yapıyor edasında.
Köylerimiz Büyükşehir yasasıyla birlikte, Köy statüsünden çıkıp, mahalle statüsüne girince ister istemez köylerimizde de kaçak yapılar birden çoğaldı.
Bu yapıların bir çoğu, köylünün kendisine ait olurken, bazıları da köy havası almak için o bölgeye yerleşenlere ait.
İmar izinleri olmadan yapılan bu yapılar, şimdilerde birer birer yıkılmaya başlandı.
İlçemizin en eski yerleşim yerlerinden olan Kayacık, Nüshetiye ve Gölcük mahallelerinde gerçekleştirilen yıkımlar göz yaşlarına neden oluyor.
Annelerin feryatları, çocukların korku çığlıkları ve bağırtıları arasında yıkımlar gerçekleştiriliyor.
Evet…
Kestel Belediyesinin yapmış olduğu bu yıkım işine karşı değiliz.
Eğer, kanun ve kurallar dışında bir yapım olmuşsa yıkılsın. Ama, yıllarca tek göz odada oturmuş bir köylü, zor şartlarda iki göz odalı bir ev yapıyorsa ve bunu yasallaştırmak gibi bir durum varsa, Belediyenin bu konuda yıkımdan öte yol gösterici olması lazım.
Ve; her şeyden de öte, Kestel Belediyesinin “Adalet” mekanızmasını çalıştırması lazım.
Varlıklı insanlar işin kurnazlığını bildiğinden, altından girip üstünden çıkabiliyor.
Fakat, gariban köylü ne yapacak, “Adalet” ve “Adil” bir uygulama beklemekten başka.
Göreve geldiklerinde, “Devlette devamlılık esastır” ilkesiyle yola çıktıklarını ifade eden Kestel Belediyesinin siyasi yönetimi, iş varlıklı insanların kaçak yapılarını yıkmaya geldiğinde, “Bizden önceki dönemde yapılmış, bizi ilgilendirmez” diye saçma bir bahane ortaya atıyorlar.
Bu ne perhiz, nasıl bir lahana turşusu…
Hani, devamlılık esastı.
Her tarafı kaçak yapılarla sarılmış olan Derekızık ve Saitabat bölgelerinde neden yıkımlar yapılamaz. Örneğin, Bursa’ya gelen bürokrasinin ve siyasilerin ağırlandığı kadınlar derneği lokali.
Veya, şato ve malikane görünümlü villalar…
Bu ve bunun gibi bir çok örnek…
Eğer, bir yıkım yapıyorsanız adil olun..!
Yoksa, bunun vebalini boynunuzdan atamazsınız…
Aynı şekilde, Belediye meclis üyelerinin dağ köylerinde yaptığı villalar. Bunlara ses seda çıkmazken, garibanın çaktığı bir çiviyi çok görmeniz, “Adalet” duygunuzun da nasıl gelişmiş olduğunu ortaya koyuyor.
Yasalar karşısında, herkesin eşit olduğunun her fırsatta dile getirilmesine rağmen, izlediğimiz senaryo; vicdanların cüzdanların arasına sıkıştığıdır…
Bizlere bu senaryoyu izlettirmeyin.
Adil ve adaletli olun..
Bugün görev başında olan ve ileride yaptıkları ile pişman olacaklara sadece şunu hatırlatabilirim:
Unutmayın…!
“ilahi adalette zaman aşımı yoktur. o bir gün mutlaka tecelli edecektir.”
Kalın Sağlıcakla…
Kaçak yapıların yıkımında bile ayrımcılık yapılıyor
Paylaş