Dünya Tarihi Kentler Birliği’nin 16’ncı konferansı Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde Tayyare Kültür Merkezi’nde başladı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın yanı sıra Dünya Tarihi Kentler Birliği ve Japonya Kyoto Belediye Başkanı Daisaku Kadokawa, Türkiye Tarihi Kentler Birliği Başkanı ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Bursa Valisi İzzettin Küçük ile yurt içi ve yurtdışından gelen birliğe üye belediye başkanlarının katıldığı konferansta, konuklar kapıda mehter takımının marşları eşliğinde karşılandı. Konferansın açılış töreninde geleneksel gölge oyunu sanatçısı Hayali Osman Ezgi tarafından, konuklara Karagöz-Hacivat oyunu sergilendi.
Bursa; uygarlıkların kesişme noktası
Konferansın ev sahibi olan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Japonya’da hayatı felç eden Jebi tayfunu nedeniyle konuşmasına ‘geçmiş olsun’ dileklerini ileterek başladı. Tarihe yön veren bir şehir olan Bursa’da böyle bir toplantıya ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Başkan Aktaş, “Bursa, tarihi mirasın doğal güzelliklerle bütünleştiği, 1,5 asır boyunca Osmanlı’ya başkentlik yapmış, uygarlıkların kesişme noktasıdır. Burası, 8500 yıllık şehircilik birikimiyle, kentlerin vizyonuna değer katan bir şehirdir. Bursa’mız, geçmişten geleceğe uzanan tarihi değer ve ikonları ile öne çıkıyor. Bitinya’dan Bizans’a, Osmanlı'dan Cumhuriyet’e kadar her dönemden izlerin hala varlığını koruduğu, her karesiyle bir tarih hazinesi şehrimizde, dünyanın tarihi kentlerine yön verenleri ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz” dedi.
İnsanlığın ortak mirası
Başkan Aktaş, Bursa’nın, kentsel koruma bilincinin başlangıç sürecine tanıklık ettiği gibi sonrasında da korumacılık alanında Türkiye’de gerçekleştirilen bütün organizasyonlarda aktif olarak yer aldığını ve uygulama deneyimlerini diğer kentlerle paylaştığını kaydetti. Bu sürecin en önemli sonucunun da UNESCO Dünya Mirası Listesi olduğunu hatırlatan Aktaş. “Bursa, Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri ve Cumalıkızık Köyü alanları ile 2014’te düzenlenen 38. Dünya Miras Komitesi Toplantısında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 998. miras alanı olarak kabul edildi. Şu anda, İznik ilçemizin de UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alabilmesi için yol haritamızı belirledik ve gerekli çalışmaları hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bu çalışmalar sonrasında inanıyoruz ki İznik’i de UNESCO Dünya Miras Listesinde göreceğiz. Tarihi kentlerin insanlığın ortak mirası olduğu unutulmamalıdır” diye konuştu.
Sürdürülebilir koruma
Küreselleşmenin gelişimi ile birlikte çevrenin büyük bir değişim geçirdiğini ve yaşamdaki kolaylıklarda da büyük bir iyileşme görüldüğünü ifade eden Başkan Aktaş “Küreselleşme reddedilebilecek veya durdurulabilecek bir olgu değildir. Liderler olarak, sadece küreselleşmeyle ortaya çıkan kitlesel turizm gibi olumsuz yönleri dikkate almak zorunda değiliz. Aynı zamanda kültürel mirasımızdan gelen özgün değerleri de dünyanın geri kalanıyla insanlığın ortak mirası olarak paylaşmak ve farklılıklarımızı ortaya koymamız gerekiyor. Bunun için de; zengin tarihi mirasımızı güçlendirmek ve korumak için yapılan girişimleri iyileştireceğiz. Restorasyon ve koruma çalışmalarını sürdürülebilir kılmak için somut ve soyut mirasımızın tarihi ve kültürel değerleri konusunda vatandaşlarımızı, turistleri ve ziyaretçileri bilgilendireceğiz. Tarihi şehirler olmanın verdiği gurur ve birliktelikten hareketle ulusal sınırlarımızın ötesindeki dostluklarımızı sürekli geliştirmeye çalışacak ve yerel topluluklarımızın daha güçlü ve sürdürülebilir olmasını sağlamak ve tüm insanlara dünya barışını getirmek için her gün işbirliği yapmaya devam edeceğiz” dedi.
Tarih yolculuğu Bursa’da başladı
Türkiye Tarihi Kentler Birliği ve Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi de Tarihi Kentler Birliği yolculuğunun 52 belediye başkanının 22 Temmuz 2000 yılında ecdada başkentlik yapan Bursa’da bir araya gelmesiyle başladığını hatırlattı. Anadolu topraklarının, ticaret ağı üzerinde, ipek yolunda bulunan şehirlerle medeniyetlerin izlerini taşıdığını vurgulayan Çiftçi, “Medeniyetlerin bırakmış olduğu bu izleri, somut kültürel varlıkları, somut olmayan kültürel varlıkları geleceğe taşıma, koruma ve bir miras kültürüyle zenginlik olarak gelece aktarmak şuan birliğe bağlı 460 belediye ile yolumuza devam ediyoruz. Bursa önemli bir şehir. Kültür varlığını koruyan, tarihi eserlerini ayakta tutan, çarşılarıyla, hanlarıyla gerçekten gurur duyduğumuz bir şehir. Ayı zamanda bu şehir, benim de Büyükşehir Belediye Başkanlığını yaptığım, 12 bin yıllık peygamberler şehri Şanlıurfa ile Dünya Tarihi Kentler Birliği’nin üyesi. Son zamanlara bizler de Şanlıurfa’da güzel hizmetlere imza atıyoruz. Tüm dünyanın mirası olan, dünya koruması altında olan Göbekli tepe UNESCO Kültür Mirası Listesine girdi. Bizler Anadolu coğrafyası olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin güzel şehirleri olarak bu dünya mirasına sahip çıkıyoruz, yaşatıyoruz, geleceğe taşıyoruz. Akademisyenlerimizin sunumlara bizlere ışık tutacağı konferansımızın verimli geçmesini diliyorum” diye konuştu.
Geçmişi geleceğe taşımak
Bursa Valisi İzzettin Küçük de yeryüzünde geçmiş hatırası ile gelecek hayali kuran, geleceği inşa düşüncesi olan tek varlığın insan olduğunun altını çizdi. Diğer tüm canlıların anı yaşadığını kaydeden Küçük, “Geçmiş hatırası bulunan, olup bitenleri hatırlayan, bunu biriktiren, ana yansıtan ve gelecek tasavvuru yapar insandır. İnsanın medeniyet yükselmesi böyle olmuştur. Geçmişi alıp, geleceğe taşımak olmuştur. Onun için geçmiş çok değerli ve kıymetlidir. Yoksa insan son bahar rüzgarı önündeki yaprak gibi savrulur, neyi nasıl yapacağını bilemez. ‘Tarih tekerrürden ibarettir’ diye bir söz var. Evet geçmişi hiç hatırlamayan, bunu dikkate almayan bütün toplumlar için tarih tekerrürden ibarettir. Bunun aksini ise medeni ülke ve insanlar yapar” diye konuştu. Konuşmasında tarihi korumacılık kavramına da değinen Vali Küçük, korumacılığın asla hayatı durdurmaması gerektiğini, bunun yanında da korumacılık yaparken, geçmişin ruhunu, karakterini yok eden korumacılıktan uzak durulması gerektiğini ve eserin kimliğini bozacak restorasyonlardan uzak durulması gerektiğini vurguladı.
1000 yıllık başkent
Dünya Tarihi Kentler Birliği ve Japonya Kyoto Belediye Başkanı Daisaku Kadokawa da Kyoto’nun 1000 yıldan uzun süre Japonya’ya başkentlik yapmış bir kent olduğunu, 1000 yıl boyunca kesintiye uğramadan başkentlik yapan ender kentlerden biri olduğunu söyledi. Kyoto’nun tarih boyunca barış ve huzurun kenti olarak bilindiğini dile getiren Kadokawa, “Birçok şehirde surlar bulurken, Kyoto da şehrin içi ile dışını ayıran duvarlar hiç olmamış. İnsanları barışçı ve hep dünyaya açık olmuş. Kyoto’nun gururu olan seramik, tekstil gibi el sanatları, çay terapileri, ikebana hala yaşatılmaktadır. Geçmişin geleneksel zanaat atölyeleri, günümüzde dünyanın en ileri sanayi kuruluşları haline geldi” dedi. Kyoto’nın eğitim, sanat, ekonomi ve turizm potansiyeli hakkında bilgiler veren Kadokawa, özellikle tarihi birikimi geçmişten alıp, geleceğe taşıdıklarını, kentin doğal yapısının bozulmaması için gökdelen yapımına için verilmediğini ve peyzaj düzenlemelerinin yaygınlaştırıldığını kaydetti. Kadokawa, konuşmasının sonunda Kyoto gibi bir tarih başkenti olan Bursa’da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade edip, ev sahipliği için Başkan Aktaş’a teşekkür etti.
Açılış konuşmalarının ardından Bursa Alan Başkanı Prof.Dr. Neslihan Dostoğlu, ‘Küreselleşme ve geleneksel yaşam kültürü’ konulu bir sunum yaptı.
Daha sonra Başkan Aktaş ve davetliler, konferans kapsamında hazırlanan dünyanın farklı şehirlerinden 97 çocuğun katıldığı ‘Tarihe Renklerle Dokunmak’ konulu uluslararası resim sergisini gezdi.