Bandırma Arıcılar Dernek Başkanı Reşaattin Sancar, arıcıların kendi imkanları ile yaptığı ilaçlamalar sebebiyle de uyum sağlanamadığını, ilaçlamaya düzen getirmesi gerektiğinin altını çizerken, arıların kuraklık sebebi ile sezona hazırlıksız yakalandığını söyledi.
Tarımsal ilaçlamanın ve kuraklığın olumsuz etkileri gün yüzüne çıktı. Bandırma Arıcılar Dernek Başkanı Reşaattin Sancar, İHA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'de kovan başı bal ortalamasının 16-17 kilo olmasına rağmen çevrelerindeki zeytin ve bitkisel ilaçlamaların aşırı yapılmasından dolayı kovan veriminin 10 kilogramın altına düştüğünü söyledi. Bu durumun arıcıları ciddi anlamda ekonomik yönden sarstığını ifade eden Sancar, "Biz arılarda meydana gelebilecek hastalıklara karşı toplu ilaçlama yapılmasını ve bu ilaçlamada kullanılacak ilaçların da bakanlığın destekleriyle yürütülmesini arzu ediyoruz. Çünkü ilaçlama bizlere bırakıldığı zaman herkes birbirine uyum sağlayamıyor ve hatta ilaçlama yapmayabiliyor. Dernek olarak bir harita çıkardık. Bu haritada kimin kışlık arısının nerede bulunduğu biliniyor. Toplu ilaçlama programına geçtik. Birinci yıl 2 binin üzerinde arıyı toplu olarak ilaçladık. İkinci yılda da ilaçlama yaptık ama genelde bu konuda hassas davranılmadığını gördük. Onun için devletimizin bu konuda yardımcı olmasını istiyoruz" dedi.
"Sonbahar kurak geçtiği için arılar hazırlık yapamadı"
34 yıldır arıcılık yapan 70 yaşındaki Ergün Sabri Kocaoğlu ise arıların sonbahar aylarında üretim için hazırlık yaptığını, mevsimin kurak geçmesi sebebiyle de arıların bu yıl gerekli hazırlıkları yapamadığı ifade ederek, "Bizim bölgemiz arıcılık için uygun bir bölge. Benim 200 kovan arım vardı. Ancak yaşımın ilerlemesi sebebiyle 60 kovana kadar düşürdüm. Bu yıl bölgemizde sonbahar kurak geçtiği için arılar sonbahar hazırlıklarını yapamadı. Arı sonbahara girerken en az bir iki posta yavru çıkarmaz ise ömrü kısa olan bir hayvan olduğu için ömürleri ilkbahara yetişemiyor. Dolayısıyla bu yıl ondan dolayı zayiatımız ileri düzeyde. Ancak şimdi ilkbahar geldiği için kovanları açtık baktık. Hangi arılar sağlam hangileri ölmüş temizledik. İçerisinde temizlik yaptık. Bundan sonra arının balı var mı bakıyoruz. Balı bitmişse daha önceki elimizdeki ballardan veya gerekirse şeker şerbetinden kek yapıyoruz. Arıyı bu şekilde Mayıs ayına kadar besliyoruz. Bu verdiğimiz bal veya şerbeti arı yavrularına iki gün içinde yedirir. Bizim bu verdiğimiz ek besinlerin bala karışma ihtimali yoktur çünkü arılar Haziran ayından itibaren bal vermeye başlar" şeklinde konuştu.