Çanakkale'de 42 sivil toplum kuruluşunun oluşturduğu "Çanakkale Evet Platformu" sözcüsü Ali Osman Yıldız, bu halk oylamasının dışarıda işgalcilerin içeride işbirlikçilerin oyununu bozmak için hayati değerde bir süreci ifade ettiğini belirtti.
Yıldız, bir otelde "Mesele memleket birlikte evet" sloganıyla düzenlenen ortak basın toplantısında, 16 Nisan'da oylamaya sunulacak 18 maddelik Anayasa değişikliğine 'evet' diyeceklerini kaydetti.
Anayasa değişikliğinde meselenin siyasi değil memleket meselesi olduğunu aktaran Yıldız, bu amaçla 42 STK'nın bir araya geldiğini bildirdi.
Yıldız, "Bizler, 16 Nisan'da oylanacak anayasa metninin tarafı ve destekçisiyiz. Bu referandum bir rejim değişikliği değil bir sistem değişikliğini öngörmektedir. Bu referandum ile yıllar yılı ülkemizin enerjisini heba eden koalisyonlardan ve darbe girişimlerinden kurtulup ülkemiz daha dinamik, daha dirençli bir pozisyona ulaşacaktır. ABD bugün 241. yılını yaşarken 45. başkan tarafından yönetilmektedir, bizim Cumhuriyetimiz ise henüz 94 yaşında olmasına rağmen 65. hükumet iktidardadır." ifadelerini kullandı.
Halk oylaması ile 15 Temmuz'da darbecilerin tankının, topunun önüne göğsünü siper eden gençlerin yasama faaliyetinin içinde Meclis kürsüsünde olacaklarını belirten Yıldız, şöyle devam etti:
"Bu referandum, dışarıda işgalcilerin içeride işbirlikçilerin oyunu bozmak için hayati değerde bir süreci ifade etmektedir. Millet olarak vereceğimiz karar tıpkı 1915'te olduğu gibi yeni bir dirilişin ve direnişin kapısını aralayacaktır. İlk kez siviller eliyle yapılmış sivil bir anayasaya kavuşacağız. Bu referandum ile belirli dönemlerde yükselişe geçen statüko, bürokratik oligarşi ve vesayetçilik anlayışı tarihe gömülecektir.
Çift başlılık ortadan kaldırılarak Türk devlet yönetiminde daha hızlı daha dinamik ve de daha pratik sonuçlar üreten yeni bir sistem inşa edilip ülkemiz ihya edilecektir. Her türlü mesnetten ve dayanaktan yoksun rejim değişikliği ve tek adamlık iddiasıyla kullanılan manüplatif 'hayırcı' dilin elle tutulacak bir tarafı yoktur.
Demokratik kültürü özümsemiş ve 15 Temmuz'da demokrasi mücadelesi için tarafını belli eden sivil toplum kuruluşları olarak 'evet' yada 'hayır' iki tercihe de saygı duyuyoruz. Fakat propaganda dilinin hakaretamiz ifadelerden, halkı kin ve düşmanlığa davet eden çirkin yaklaşımlardan, hukuki ve gerçeklik temeline dayalı bir üslup içinde olması sivil toplum kuruluşları olarak beklentimizdir."