Bursa'da Ulu Cami'de toplanan grup, cuma namazının ardından, saldırıda hayatını kaybedenler için gıyabi cenaze namazı kıldı, dua etti.
Daha sonra caminin yanındaki Orhangazi Parkı'na geçen vatandaşlar, saldırıda yaşamını yitiren çocukların fotoğraflarının yer aldığı dövizleri taşıyarak, olaya tepki gösterdi.
Memur-Sen İl Temsilcisi Numan Şeker, grup adına yaptığı açıklamada, 4 Nisan'da İdlib'de kimyasal silahlarla çoğu çocuk onlarca kişinin katledildiğini söyledi.
Hama, Halepçe ve Halep'te yapılanların İdlib'de tekrar edildiğini anlatan Şeker, "İnsanlık, Baas rejiminin vahşetini boş gözlerle izledikçe, İran, Rusya ve Esed, soykırımı da aşan vahşetlerine devam ediyor. Vahşetin üç atlısı, üç maymunu oynayan uluslararası toplumdan güç alarak vahşet galerisini büyütüyor. Esed'in yaşaması için kardelenleri kanla suluyorlar. Barış ve huzur güvercinlerini kanatlarından vuruyorlar. Susmayacağız." dedi.
Esed ve destekçilerini kınadıklarını kaydeden Şeker, saldırıda yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yaralananlara da acil şifalar diledi.
Yalova
Yalova'da, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) üyeleri, cuma namazının ardından Merkez Camisi bahçesinde bir araya gelerek, saldırıları kınadı.
TÜGVA İl Temsilcisi Muhammed Edib Özyılmaz, yaptığı açıklamada, her geçen gün İslam coğrafyasının, küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrildiğini söyledi.
Suriye'de her gün ayrı bir insanlık dramı yaşandığını dile getiren Özyılmaz, "Kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınlar katledilirken, milyonlarca insan yerlerinden, yurtlarından ayrılmak durumunda kalmıştır. Bombaların menşesi, dünyanın kan emici vampirleri küresel sömürü ülkeleri arasında değişirken, ölenlerin hep savunmasız Müslümanlar olduğu açık bir şekilde görülmektedir." diye konuştu.
Özyılmaz, bu saldırılara sessiz kalınmaması gerektiğine işaret etti.