Altun, FETÖ'nün darbe girişiminin yılı nedeniyle makamında gazetecilere yaptığı açıklamada, 15 Temmuz'da, cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya ve bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs edildiğini hatırlattı.
Gerek Genelkurmay Karargahı gerek Akıncı Üssü'nü kullanarak Ankara ve İstanbul'da ağırlıklı olmak üzere yurdun çeşitli yerlerinde sözde "Yurtta Sulh Konseyi" adı altında darbe teşebbüsü gerçekleştirildiğini anlatan Altun, şöyle konuştu:
"Bu teşebbüs, Kurtuluş Savaşı'nda Gazi Mustafa Kemal'in de yanında yer alanların torunları, sivil vatandaşlarımız, ordumuz, emniyetimiz ve adliyemiz, TBMM, siyasi partilerimiz ve STK'lerimizin de içinde bulunduğu kahraman Türk evlatlarının direnişiyle akamete uğratılmıştır. Bu direniş sırasında 249 şehit verilmiş olup 2 binin üzerinde de yaralımız gazi olmuştur. Şehitlerimize rahmet diliyor ve gazilerimize de şükranlarımızı sunuyoruz."
Altun, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü laik, demokratik, sosyal hukuk devletini ortadan kaldırmak ve yerine kendilerinin belirlediği bir düzen getirmek için bu darbe teşebbüsünü gerçekleştiren sanıkların eylemlerinden, Bursa Barosunun da zarar gördüğünü vurguladı.
Gürkan Altun, şunları kaydetti:
"Bu sebeple darbeye kalkışanlara yönelik olarak Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davaya suçtan zarar görmesi sebebiyle Bursa Barosu Başkanlığımızca davaya katılma talebiyle müdahil olunmuştur. Bursa Barosu, daha önce de defalarca belirttiğimiz üzere Gazi Mustafa Kemal'in önderliğinde kahraman Türk milleti tarafından Kurtuluş Savaşı ile kurulan cumhuriyetimizin, demokrasimizin ve anayasada belirtilen laik demokratik, sosyal hukuk devletimizin ve bölünmez bütünlüğümüzün daima yanındadır. Toplumda hiçbir kimse, zümre, sınıf ya da grup, doğrudan üstün emretme gücüne sahip olamaz. Toplumda üstün emretme gücünün tek kaynağı ve tek sahibi milletin kendisidir. Her türlü darbeye karşı olduğumuzu bir kere daha tekrar ediyoruz."