Banka açıklamasına göre, dünyanın önde gelen finans yayın grubu Euromoney'nin Mükemmellik Ödülleri kapsamında "Türkiye’nin En İyi Bankası Ödülü"nü geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da Akbank aldı. Böylece Akbank, Türkiye'nin bugüne kadar toplam 13 kez değerlendirmeye alındığı ve küresel bankacılık çevrelerinde büyük önem verilen ödüle 8. kez sahip oldu.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Euromoney tarafından verilen bu ödülle, Akbank’ın bir kez daha lider yerel banka, etkin bir bölgesel banka ve önemli bir küresel oyuncu olduğunun vurgulandığını belirtti.
Yılın ilk yarısında piyasaların canlanmasıyla ilgili olarak hükümetin aldığı aksiyonların etkili olduğuna dikkati çeken Binbaşgil, "Hükümetimizin aldığı bu tedbirlerin makro ekonomik göstergelerdeki olumlu etkilerini görmeye başladık. Hükümetimiz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve bankalar bu süreçte çok uyumlu çalıştı. Kredi Garanti Fonu (KGF) kredilerinin piyasaların canlanmasına önemli katkıları oldu. Dayanıklı tüketim malları ve mobilya gibi sektörler için uygulamaya koyulan ÖTV desteği de piyasalarda yaşanan durgunluğu canlanmaya çevirdi, satışlar arttı. Bütün bu tedbirlerin sonucu olarak yaşanan canlanma, ekonomik büyümede yüzde 5 oranlarına geri dönmemizi sağladı. İhracatımız da geçtiğimiz yıllara oranla yeniden yükselmeye başladı. Kurlarda son aylarda önemli bir stabilizasyon gerçekleşti." değerlendirmesinde bulundu.
Binbaşgil, son dönemde görülen hızlı kredi büyümesinin ekonomik büyümeye etkisinin yılın ikinci yarısında daha da belirgin olacağını, 2017 için büyüme beklentilerini yüzde 5,5'ler düzeyine çıkardıklarını bildirdi.
KGF kredilerinin hızlı büyümesi sonucu sektörde, özellikle TL'de bir fonlama ihtiyacı doğduğunu bildiren Binbaşgil, mevduat ve bunun uzantısı olarak da kredi faiz oranlarında yükselişler yaşandığını, KGF kredilerinin doyuma ulaşacağı varsayımıyla, ilerleyen günlerde mevduat faizlerinde kısmi bir gerileme yaşanabileceğini ve kaynak maliyetinde bir düşüş söz konusu olursa, bu olumlu gelişmenin kredi faizlerine de doğal olarak yansıyacağını belirtti.
Türkiye ekonomisinde en sıkıntılı noktanın geride bırakıldığını ve yükselişe geçildiğini vurgulayan Binbaşgil, şunları kaydetti:
"Yükselen kaynak maliyeti Türk bankacılık sisteminin şu anki en önemli sorunudur. Mevduata günümüzde ödenen faiz, yüzde 9,5’ler civarında, beklenen 2017 enflasyonun oldukça üzerindedir. Ekonomimizi de birçok açıdan olumsuz etkileyen bu durum umuyorum ki serbest piyasa koşulları içinde zaman içinde kendiliğinden düzelecektir. KGF kredilerimiz yaklaşık 11 milyar seviyesine ulaştı. Bu tutarın çok önemli bir kısmı yeni kredi olarak kullandırıldı. Sene başında hedeflediğimiz TL kredi büyümesi yüzde 10-12 aralığındaydı. KGF’nin olumlu katkısıyla, TL kredilerdeki sene sonu büyüme hedefimize neredeyse şimdiden ulaştık. Dolayısıyla bu sene TL kredi büyümemiz yıllık hedefimizin oldukça üzerinde kapanacaktır. Bankamızın finansal gücü çok yüksek. Likiditemiz kuvvetli. Piyasalarda etkinliğimiz sürüyor. Yeni iş yapma iştahımız da oldukça fazla."