Diyarbakır’ın tatlıda marka yüzü olan Kadayıfçı Sıtkı Usta yöneticilerinden ve ustalarından Mehmet Altunbay, üniversite öğrencileriyle bir araya geldi.
Gıda sektöründe girişimcilik konulu konferansa kendi iş sektörlerindeki deneyimlerini gençle paylaşan Mehmet Altunbay, konuşmacı olarak davet edilmiş olmaktan onur duyduğunu belirtti. Kadayıfçı Sıtkı Usta’nın tarihçesini anlatan Altunbay, “Kadayıf kelimelisi orijinalinin kökeni Arapça ‘da kadifenin çoğul hali olan "Kadayıf" kelimesinden gelmektedir. 1890’lı yılların sonlarına doğru tarihin sahnesine çıkan, yazılı kayıtlara geçen bu meslek kolunun tanınan ilk ustası, aile büyüklerimin ve sonrasında babamın da yanında mesleğe ilk adımlarını attıkları Ermeni asıllı Agop Ustadır.
Babam Sıtkı Altunbay’ın usta olarak başladığı 1968 yılı, sektörümüzün miladı olmakla beraber günümüze kadar gelmiştir” dedi.
İmalatta kullanılan temel malzeme olan unun kepek oranını ve esmerlik rengini kendi isteklerine uygun şekilde üretim yapan tek bir fabrikadan temin ettiklerini ifade eden Altunbay, “Hamur için gerekli su sertliği ph değerleri yine bizim kullanageldiğimiz ölçülerimizde olmalıdır. Pişirme aşamasında kadayıf telini döktürttüğümüz 1 metre çaplı bakır saç tavaların ve tepsilerin kalınlıklarını bile ısı iletimi açısından milimetrik olarak özel tercihlerimize göre sipariş edilmektedir.
Kullandığımız fıstığa gelince, rehası, tadı ve rengi ile bizim tercih ettiğimiz Gaziantep’te en birinci kalite olarak bilinen Boz1 cinsidir. Tüketicinin çerezci dükkanlarında bulabileceği fıstık değildir. Çünkü çok pahalı bir fıstıktır. Aynı şekilde kullandığımız ceviz tamamen yerli ve ağırlıklı olarak Bitlis-Van yöresi ürünleridir. Kullandığımız şeker, pancar şekeri olup çeşni, kalite, yetiştiği iklim olarak yalnızca Konya’dan temin edilmektedir” diye konuştu.
Tatlılarında kullandıkları tereyağının ise Şanlıurfa yöresinden temin edildiğini aktaran Altunbay, “Ürünlerimizin tamamı organik olmakla beraber, içinde asla yapay madde bulunmamaktadır. Üretim her şeyden önce inanmak ile başlayan ciddi, insana saygılı, saygın ve yüksek sorumluluk bilinci gerektiren bir iştir. Sevgili genç arkadaşlarım, yarınların iş inşaları olarak gördüğümüz sizlerin prensipleri ve asla taviz vermeyeceğiniz ilkeleriniz olmalıdır. Sadece kar hırsı odaklı işletmelerin günümüzde insan sağlığı ve hayatını ne boyutlarda riske attıkları hepimizce malumdur. Günümüzde hangi alanda olursa olsun üretim bilgi ve becerisinden yoksun işletme ve sektörlerin çok da uzun ömürlü olamadıklarını görmekteyiz. Konuşmamı ömrünün neredeyse hepsini bu işe vermiş değerli büyüğüm babam Sıtkı Usta’nın bir özdeyişle sonlandırıyorum. ‘Kalite hiçbir zaman tesadüf değildir. Ona ancak bilinçli çabalar sonucu ulaşılır.’ Hepinize çok teşekkür ederim” ifadelerinde bulundu.