Boğaziçi Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü’nden Doç. Dr. Metin Bilgin, “Siber Saldırılar Gölgesinde Demokrasi” konulu sunumunda, çok sayıda bilgisayar üzerinden tek bir sisteme karşı yoğun paket gönderilerek sistemlerin kullanılamaz hale getirilebildiğini belirterek, bunun demokratik sistem üzerinde nasıl bir tehdit oluşturduğunu geçen yıl Filipinler’de 55 milyon seçmenin bilgilerinin bir hacker grubu tarafından çalınarak silinmesini örnek verdi.
NETAŞ Siber Güvenlik Birimi Nova Araştırma Merkezi ve Ürün Müdürü Dr. Hakan Kılınç, “Uygulama Tabanlı Güvenlik Tehditleri ve Çözümleri”ni anlattığı sunumunda, dünyada ve Türkiye’de siber tehditlerin hızla arttığını, 2015 yılında siber saldırıların işletmelere 400 milyar dolara mal olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:
“Çoğu şirket, iş ve itibar kaybından dolayı siber saldırıya uğradığını bildirmiyor. Küçük işletmelerin yarısı siber saldırının hedefi olmuştur. Geçen yıl bir bankanın bilgilerini ele geçirdiler biliyorsunuz. Örneğin elektrik sistemlerine yapılacak bir saldırı domino etkisi yapar. Firmalar 5-10 bin dolarlık yatırımları yapmıyor ama saldırıya uğrayınca çok daha büyük zararlara uğruyor. Neden? Çünkü yeterince güvenlik kodu yazılmıyor. Güvenlik kodları da yeterince test edilmiyor en ince ayrıntısına kadar. Bir güvenlik açığını sürüm çıkışından sonra çözmeye çalışırsanız maliyeti 30 kat daha artıyor. Şu sıralarda 4.5 G’li günler yaşamaktayız, yakında 5 G günleri geliyor. Jenerasyon değişimi ile gelen birçok farklı dolandırıcılık ve zafiyetlerle karşılaşılacak.”
HAVELSAN Siber Savunma Teknolojileri Merkezi Siber Güvenlik Mimarı Engin Yüce ise “Siber Savaş ve Kritik Bilgi Altyapıları” hakkında bilgi verdi.
2020 yılında internete bağlı nesne sayısının 50 milyarı geçeceğinin öngörüldüğünü aktaran Engin Yüce, “Siber uzayda siber savaşın genişleyen alanına en büyük etki, nesnelerin internetinden geliyor. Siber konusu sivil ve askeri tüm savaş terminolojisinde de artık yerini almış ve artık kara, hava, deniz ve uzay savaşına ‘5. savaş boyutu’ siber savaş eklenmiştir. Bugünün savaş alanı aslında siber uzaydır. Çünkü saniyede binlerce atak gerçekleşiyor” dedi.
Siber saldırılar konusunda Türkiye’nin de mobil yazılımda karnesinin kötü olduğunu belirten Yüce, şunları söyledi:
“Maalesef istemeden olarak bu saldırıları yapan 3. ülkeyiz. Bu karne kötü bir karne. Düzeltmemiz lazım. Geçen yıl Bakanlar Kurulu kararıyla 2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi yayınlandı. Bu dokümanda, siber güvenlik teknoloji ve ürünlerinin yerli ve milli olarak geliştirilmesi açıkça ifade edildi. Biz de HAVELSAN olarak bu durumdan görev çıkardık ve birçok çalışma gerçekleştirdik ve yatırımlar yaptık. Siber güvenlik çözümleri teknolojilerinin milli olarak geliştirilmesi için çalışıyoruz. Türkiye’nin siber güvenlik mükemmeliyet merkezi haline gelebilmek ve iş ekosistemi içinde şemsiye firma olmayı hedefliyoruz. Geçen yıl, Siber Savunma Teknoloji Merkezini açtık. Bu merkezde siber güvenlik operasyon hizmetlerini yerine getirmekteyiz. Kurumsal güvenlik destek ve eğitim hizmetleri, ürün geliştirme yapmaktayız. Bu hizmetlerin kalitesini ortaya koymak adına, TSE tarafından sızma testi hizmeti veren kurum olarak akredite edildik.”